0(312) 427 89 89

Normal Doğum ve Sezeryan

Son yıllarda sezeryan ile doğum sayısında büyük bir artış olduğu görülmektedir. Bunun nedeni genellikle anne adaylarının normal doğumdan çekinmeleridir. Ayrıca bunda 8-10 saat süren bir süreç yerine 20-25 dakikada olayı sonlandırmak isteyen Jinekologların da katkısı olsa gerektir.

Bu soruya yanıt ararken çevrenizdeki daha önce doğum yapmış kişilere olduğu kadar öncelikle sizi takip eden hekiminize ve belki ondan da önce kendinize sormalısınız...

Bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimi olarak benim inancım öncelikle anne adayının bu konuda ne istediğinin önemli olduğudur. Ama herşeyden önce bilinçli ve bilgili olarak elbette..

Gelin işin tıbbi yönüne göz atalım:

Gebelikte hekim olarak genellikle sezeryana karar verdiğimiz bazı durumlar şunlardır:

-önceki doğumunu sezeryan ile yapmış olanlarda,
-bebeğin duruş bozukluğu olduğu ya da çok iri olduğu durumlarda,
-kalça yapısı doğum yapamayacak kadar dar olan bayanlarda,
-gebelik sırasında gelişen şiddetli tansiyon yükselmelerinde
-bebekte gelişme geriliği olan vakalarda
-anne adayının ıkınmayı engelleyecek hastalıklarında (çeşitli göz bozuklukları, yüksek tansiyon, bel fıtığı, ortopedik problemler gibi )
-anne adayının psikolojik olarak veya zihinsel olarak normal doğumu tolere edemeyeceği durumlarda,
-vajen daraltma ameliyatı geçirmişlerde,
-ikiz, üçüz gebeliklerin pek çoğunda,
-plasentanın (çocuğun eşinin) rahim ağzını ve dolayısıyla doğum yolunu kapadığı durumlarda,
-vajinada bilinen bir mikrop veya hastalık olan bazı durumlarda (herpes veya tümör gibi)
-genelde ileri yaştaki ve tüp bebek gibi oldukça uğraşı sonucu elde edilmiş gebeliklerde

Bunların dışındaki durumlarda verilecek karar doğumun ilerleyişine, annenin ve bebeğin sağlık durumuna göre son dakikaya kadar değişebilecektir.

Normal doğumun elbette sezeryana göre anne açısından bazı üstünlükleri vardır.
En önemli özelliği herhangi bir müdahele gerektirmeden kendi kendine gerçekleşmesidir. Normal bir doğumdan sonra anne kısa bir dinlenme süresi sonunda normal günlük yaşantısına dönebilmektedir. Kimilerine göre de çekilen doğum sancısı kadını olgunlaştırmakta, hatta yaşama bakışını bile etkilemektedir.

Peki normal doğumun sakıncaları yok mudur ?
Unutulmamalıdır ki tamamen normal olarak seyreden bir doğumda bile her an beklenmeyen bir problemle karşılaşılabilir..!

• bebeğin kalp seslerinde bir bozulma ile apar topar sezeryan kararı verilebilir.
• bebeğin çıkışta sıkışıp kalması ve doğumun ilerlememesi nedeniyle sezeryan kararı verilebilir.

Ayrıca zor doğumlar nedeniyle vajende oluşabilecek yırtıklar, genişlemeler ve ilerki dönemlerde buna bağlı ortaya çıkabilecek idrar kaçırma problemleri, cinsel ilişkiden eskisi gibi tatmin olamama gibi nedenlerle sezeryan operasyonunu tercih edildiği de olmaktadır. Ancak 2-3 normal doğum yapmasına karşın cinsel organlarının anatomisinde pek fazla değişiklik olmayan bayanlar olmasına karşın, tek bir doğum sonrasında rahim sarkması problemi yaşayan bayanlar da nadiren olabilmektedir. Dolayısıyla bu konu, yani normal doğumun kadının anatomisine ne kadar etkili olacağı kişiden kişiye çok değişkenlik göstermektedir.

Sezeryanla, normal doğumda oluşabilecek yukarıda saydığımız riskler kaybolmakta ve bebek 10-15 dakika içersinde yakınlarının kucağına emniyetli bir şekilde verilmektedir. Sezeryanla doğumda bebek açısından risklerin azalması elbette büyük bir avantajdır.

Ama unutulmamalıdır ki bu tip sıkıntılar nadiren oluşmaktadır ve uygun koşullarda yapılan normal doğumlarda genellikle bir problem oluşmamaktadır veya oluşsa bile hemen müdahele edilebilmektedir.

Bunun yanında sezeryanla doğum, normal doğuma göre anne açısından daha risklidir. Öncelikle anestezi ile ilişkili riskler vardır;

Sezeryan sonrası 3-4 gün hastanede kalma, normal hayata dönmenin 5-6 günü bulması, ameliyat sonrası ağrıların daha fazla olması normal doğuma göre dezavantajdır.

Ameliyat yerlerinin iltahaplanma olasılığı, geç yara iyileşmesi, uzun dönemde dikiş yerlerinde ve karın içinde ağrılar olabilmesi, karın içinde yapışıklıklar olabilmesi de yine sezeryanın risklerindendir.

Doğum şeklinin seçimindeki en önemli çekincelerden birisi de genellikle ilk doğumlarda 8-10 saat süren ağrılı dönemlerdir. Ancak günümüzde epidural (belden uyuşturma ile ağrısız doğum) teknikleri ile artık ağrılı doğum sahneleri neredeyse tarihe karışmıştır.

Son söz olarak :
Herşeyin normali iyidir prensibiyle normal doğum her gebeye önerilir.

Hekimin son dönemlerde yapması gereken muayeneler ile gebe değerlendirilir ve sezeryanı gerektiren bir özellik yoksa doğumun normal doğum olarak yapılması planlanmalıdır. Eğer gebelik sırasında veya doğum anında bir problem ortaya çıkarsa sezeryana dönülebilineceği de önceden bilinmelidir. Ancak eğer anne adayı hekimin detaylı bilgilendirmesine karşın yine de baştan sezeryanı tercih ediyor ve bu konuda kararlıysa elbette son karar verecek kişi kendisidir.

Sezeryan operasyonu nasıl olmaktadır?
Önceden planlanan bir sezaryan için doktor tarafından genellikle 38-39. gebelik haftasına rastlayan bir günde operasyon randevusu verilir. 

Mümkünse randevu gününden bir ya da birkaç gün önce anesteziyi verecek doktor anne adayının muayenesini yapar.

Gebeliğin başından itibaren kontrollere düzenli olarak gelen bir gebede gebelik haftası konusunda yanılma olasılığı çok çok azdır.

Ameliyat gününden bir gece önce gece yarısından itibaren birşey yiyip içilmemeli (su dahil), sabah kalkınca da kahvaltı etmeden ve hiç bir şey içmeden hastaneye gidilmelidir. Hastanede ise doktorun gerek gördüğü muayeneler yapılır ve eksik kalan tetkikler varsa bunlar tamamlanır.

Sezeryan Tekniği:
Genel anestezi altında veya belden uyuşturma teknikleri (epidural anestezi) ile anne adayı acıya karşı duyarsızlaştırılır. Karın alt kısmında, tüylenmenin bittiği yerin hemen üst kısmında yaklaşık 8-9 cm lik yatay bir kesi yapılarak karın duvarı açılır. Birkaç dakika içerisinde çocuk çıkartılır ve hazır bekleyen çocuk hekimine teslim edilir.

Bu şekilde doğar doğmaz bebeğin ilk muayenesi ve gerekiyorsa müdahelesi de yapılmış olur.

Ardından çocuğu anne karnında besleyen organ olan plasenta elle rahim içinden çıkarılır ve kanama kontrolü yapılarak rahim ve karın duvarı tekrar aynı şekilde anatomisine uygun dikilir.

Cilde estetik dikiş yapılarak ameliyat sonlandırılır. Tüm ameliyat süresi ortalama 30-35 dakika civarındadır. Ardından anne ameliyathanede 10-15 dakikalık gözlem sonrası doğum servisine gönderilir ve orada takibe alınır.

Genel anestezi uyguladığımız sezeryan ameliyatlarında operasyon öncesinde idrarını yapan gebeye idrar sondası takmıyorum. Ancak epidural anestezi ile uyuşturma yapılan gebelerde tansiyon düşmesine karşı önlem olarak hidrasyon yani sıvı yüklemesi yapıldığından operasyon sonrasında işeme problemleri ortaya çıkmaması için idrar sondası kullanmaktayım.

Sezeryan Sonrası
Her operasyon sonrasında olduğu gibi ilk 2 saat, 15 dakikalık aralarla tansiyon, nabız ölçümü, ayrıca vajinal kanama kontrolü yapılır.

Sezeryan sonrası bir iki saat içinde anne kendine gelir gelmez bebek anne kucağına verilir ve emzirmesi istenir. İlk emzirme annede süt yapımını hızlandıracak, rahim toparlanmasını sağlayacak ve kanama riskini de böylelikle azaltacaktır.

Ameliyattan genellikle 6-8 saat sonra yeterli idrar çıkışı var ise ve epidural anestezi uygulandığından dolayı sonda takılmış ise hastanın sondası çekilir ve ayağa kaldırılarak, oda içersinde ilk hareketi sağlanır.

Günlük yaklaşık olarak 3 litre kadar serum verildikten sonra operasyondan 6-8 saat sonra ağızdan sıvı ve gıda alımına da başlanır.

Anestezi etkisi ile ameliyat sonrası gaz çıkarma problemi ortaya çıkabilir. Ancak bol bol yürüyüş yapmak gaz problemini giderebilir. Sezeryan sonrası hastanede kalma süresi genellikle 2 gündür. Genel durumu iyi olan ve gazını çıkarmış hastanın taburcu olmasında da bir sakınca yoktur. Son olarak hastanın pansumanı yapılır ve evine taburcu edilir.

Sezeryan sonrasında normal doğum olabilir mi?
Günümüzde genel yaklaşım sezeryan sonrası tekrar sezeryan yapılmasıdır. Bu konuda daha detaylı bilgi için lütfen tıklayınız.

Tüm anne adaylarına keyifli, ağrısız ve hayatları boyunca hatırlayacakları güzel anılar bırakacak bir doğum yapmalarını ve sağlıklı bir bebek sahibi olmalarını diliyorum...