Ortalama menopoz yaşı Türk Kadını için yapılan araştırmalara göre 47 civarıdır. Adetlerin ilk başlama yaşı ile menopoz yaşı arasında net bir ilişki bulunmamaktadır. Adet kanamalarının araları menopozdan 2 ile 8 yıl öncesinden uzamaya başlayabilir. Yani adetlerin seyrekleşmesi ya da sıklaşmaya başlaması hemen menopoza girileceğinin bir göstergesi değildir.
Menopoz yaşını belirleyen en önemli etken genetik faktörlerdir. Ayrıca sigara kullanımı, obesite (şişmanlık) gibi çevresel etkenler de menopoz yaşını etkileyebilmektedir.
Kadınlardaki yumurtalıkların yaşam süresi yani menopoza ne zaman girileceği, yumurtalık içerisindeki yumurta hücre sayısına göre belirlenmektedir.
Daha kız çocuk annesinin karnında ve gebeliğin 20. haftasında iken her yumurtalığında yaklaşık 2-3 milyon yumurta vardır. Bu bir kadının tüm yaşamı boyunca sahip olduğu en yüksek yumurta hücresi sayısıdır. Kız bebek doğduğunda bu sayı her yumurtalıkta 1 milyona, ergenlik döneminde ise 300.000’e düşmektedir. Dolayısıyla yumurtalık için “doğmadan yaşlanan organ” terimi kullanılır.
Bu sayı kadın 40 yaşına geldiğinde ise 10.000’e düşmektedir. Üreme çağı boyunca her ay bu yumurtalardan bir kısmı yok olurken sadece 1 tanesi olgunlaşarak yumurtlama olur. Kadının tüm üreme çağı boyunca yani 13 ile 48 yaşları arasında sadece 400-500 dolayında yumurta potansiyel olarak gebelikle sonuçlanabilecek şekilde olgunlaşmaktadır.
Kırk yaşından sonra yumurtaların kaybında belirgin bir hızlanma izlenmektedir. Yumurtaların tükenmesi ise artık hormon üretmeme ve adet görmeme yani menopoz olarak tanımlanır.
Menopoz tanısı klinik olarak konulabileceği gibi en kesin teşhis kanda beyinden salgılanan FSH, LH ve yumurtalıklardan salgılanan E2 hormonlarının düzeyleri ile konmaktadır.
“Gizli over (yumurtalık) yetmezliği” olarak tanımlanan durumda ise hasta adet gördüğü halde kan FSH düzeyi o yaş grubu için belirlenen ortalamanın üzerindedir ve ultrasonda da yumurtalıkta follikül adı verilen ve yumurta üretim rezervini gösteren yapıların sayısında azalma olduğu görülür. Bu durum bazı kadınlarda çocuk sahibi olamamanın nedenlerinden biri olabilir.
Menopoz, insan hayatının uzaması ile beraber kadın yaşamının neredeyse üçte birini kapsar hale gelmiştir. Aslında tamamen fizyolojik ve kaçınılmaz bir süreç olmakla birlikte, eksilen estrojen hormonu sonucunda birçok sistemi ilgilendiren ve kadının yaşam kalitesini belirgin olarak azaltan birçok sonuçlar da oluşturmaktadır.
Menopoz Belirtileri:
* ateş basmaları
* terlemeler
* hatırlama güçlükleri
* kontrasyon bozuklukları
* depresyon ve cinsel istek kaybı
* kemik yoğunluğunda azalma ve kemik ağrıları
* meme dokusu kaybı
* ciltte incelme
* vaginada kuruluk
* cinsel ilişkide ağrı ve yanma
* sık idrara çıkma ve tuvalete zor yetişme
* adet düzensizlikleri ve nadiren aniden adet kesilmesi de meydana gelebilir.
Ateş basmaları neden olur ?
Aslında bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak araştırmalar göstermektedir ki östrojen (kadınlık hormonu) beyin işlevleri üzerinde de oldukça önemli etkilere sahiptir. Ateş basmasının beyinde bulunan hipotalamus bölgesinde yerleşmiş ve beden ısısını ayarlayan "termostat" üzerindeki dengeleyici etkisinin azalmasıyla ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Bu dönemde bilinen problemlerin başında osteoporoz (kemik yoğunluğunun azalması-kemik erimesi) ve dolayısıyla kırık olasılığında artış, kalp krizi ve damar hastalıkları görülme riskinde artış gelir. Bunlara ek olarak ise cinsel organlardaki kuruma ve doku elastikiyetinin azalması ağrılı cinsel ilişkiye yani cinsel yaşamda sıkıntılara yol açar.
En önemli sorunlardan biri olan Osteoporoz - kemik erimesi aslında 20 yaşından itibaren başlamakla birlikte, menopoz dönemine kadar görülen kayıp önemsizdir.
Kemik kaybı menopozdan sonraki erken dönemlerde daha hızlı olduğu için tedaviye mümkün olduğunca erken başlamak gerekir.
Hormonal tedavi ile kemik kırıkları yaklaşık % 50 oranında azaltılabilmektedir. Tedaviye kalsiyum da eklendiğinde sırt ve bel kemiği kırıklarında % 80 oranında bir azalma saptanmıştır. Ayrıca 70 yaşın üzerindeki kadınlarda ve güneşin az olduğu bölgelerde yaşayanlarda tedaviye mutlaka D vitamini eklenmesi gerekir.
Kemik kaybının önlenmesinde yaşam şeklinin de önemi vardır. Bu arada sigara içiminin de kemik kaybını hızlandırdığı ve hatta menopoza girişi de hızlandırdığına dair bulgular vardır.
Menopoz dönemindeki kadınlara günde 2-2.5 km. yürüyüş önerilmektedir.
Menopoz Döneminde Kalp ve Damar Hastalıkları İçin Ne Önerilmektedir ?
Menopozda estrojen hormonunun azalması sonucunda, bu hormonun koruyucu etkisi ortadan kalkmakta ve kalp hastalıklarında belirgin artışlar görülmektedir. Birkaç yıl öncesine kadar kalp-damar hastalıklarından korunmak ve damar sertliği oluşumunu önlemek ve kalp krizi riskini azaltmak için estrojen (kadınlık hormonu) tedavileri önerilirken, son yıllarda yapılan büyük araştırmaların (WHI , One-million Women Study gibi) sonucunda bu tedavinin bu amaca yönelik faydalı olmadığı, hatta kalp hastalıklarından zarar görme oranını da arttırdığı görülmüştür.
Bugünkü bilgilerin ışığında; menopozda kalp-damar hastalıklarından korunmak için hormon tedavisi yerine kolesterolden fakir diyet, yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli egzersiz yapılmalı, bunlara rağmen kan yağlarında istenilen ideal düzeye erişilemediyse kolesterolu düşüren ilaçlar (statinler) kullanılmalıdır.
Unutulmaması gereken; menopozal dönem bir hastalık değil doğru ve yeterli takiplerle sağlıkla ve mutlulukla geçirilecek bir dönemdir. Bunun için ise bu döneme yaklaşıldığında mutlaka bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına giderek özellikle de ilerki yaşlarda sıklığı artan kötü huylu kadın hastalıklarından korunmak amacıyla gerekli kontrolleri yaptırmaktır. Doktorunuz şikayetlerinizi dinledikten sonra sizi muayene edecek, rahim ve yumurtalık kanseri ve kalp hastalıkları riski için gerekli taramaları yapacak, meme filminizin çekilmesini isteyecek ve gerekli görürse kemik erimesi için kemik mineral yoğunluğu ölçümü yaptıracaktır. Ardından size en uygun olan ilacları hangi dozda ve hangi süreyle kullanmanız gerektiğini söyleyecektir.
Erken menopoz nedir ?
Erken menopoz 40 yaşından önce menopoz tablosunun görülmesidir. Kadınların % 1'inde bu durum gözlenebilir. Pek çok sağlık problemleri ve hatta yaşam kısalması da söz konusu olduğundan bu hanımlara mutlaka en az normal menopoz yaşına kadar hormon destek tedavisi uygulanmalıdır.
Cerrahi menopoz ise çeşitli nedenlerle ameliyat ile bayanın yumurtalıklarının alınması ve buna bağlı olarak oluşan menopozdur.
Menopozda kanama ne anlama geliyor ?
Son kanamadan 1 yıl veya daha sonra ortaya çıkan vajinal kanamalar menopoz sonrası kanamalardır. Bu kesinlikle normal bir durum değildir. Menopozdan sonra beklenmeyen bir kanamanız olduğunda, bunun birçok sebebi olabilir.
En sık görülen sebep aslında vajinanın ve rahimin iç dokusunun hormon azlığına bağlı olarak incelmesi ve kırılganlaşmasıdır. Ancak bu sebepler arasında nadir görülen fakat yaşamsal önemi bulunan kanserler de vardır. Dolayısıyla menopoz sonrası kanamalarda öncelikle bu kanamanın kötü bir sebebi olmadığının gösterilmesi gerekir.
Hekiminiz bunun için sizi muayene edecek, vajinal ultrasonografi ile rahim iç tabakasının kalınlığını ölçecek ve muhtemelen rahim içersinden parça alacaktır. Bu alınan parça mikroskop altında uzman Patologlar tarafından incelenecek ve rapor edilecektir.
Özetle, eğer menopoz sonrasında vajinal kanamayla karşılaşırsanız mutlaka hekime başvurmalısınız.
Tedavi ise kanamanın sebebine bağlıdır. Örneğin, vajina duvarlardaki ve rahim içersindeki dokular çok incelmişse, doktorunuz östrojen hormonu içeren bir vajinal krem veya fitil önerebilir. Vajinal enfeksiyonlar (iltahaplar) ise genellikle antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Polip denilen et parçalarının olduğu tespit edilirse bunlar çıkarılmalıdır. Hiperplazi denilen rahim iç dokusunun kalınlaşması tespit edilirse bunun türüne göre rahim alınmasına kadar giden tedavileri size hekiminiz önerecektir.
Hiçbir şikayetiniz olmasa da yılda en az bir kez jinekoloğunuzu ziyaret etmeyi unutmayınız..!